14 Şubat 2013 Perşembe

SİYONİZM ve BİLİNMEYENLERİ




İnsanoğlu geçmişten günümüze birçok zararlı fikir akımları ve tehlikelerle karşı karşıya kalmıştır. Bu tehlikelerden bazıları kısa bir süre tesirli olmuş, bazıları ise günümüze kadar mevcudiyetini devam ettirmektedir. Bahsetmiş olduğumuz, insanlığın karşılaştığı tehlikelerden günümüzde en zararlısını teşkil eden şüphesiz ki Siyonizm’dir.
Terminolojide “Siyonizm” kelimesi, Siyon (İbranice: Tzi-yon) kelimesinden türetilmiştir. İsim esas olarak, Kudüs yakınlarında bulunan Siyon Dağı ile bu dağ üzerindeki Siyon Kalesi’ni belirtmek için kullanılmaktaydı. Sonraları, Kral Davud döneminde, “Siyon” tüm Kudüs şehrine ve İsrail Diyarı’na atıfta bulunan bir kapsayıcı mekan haline geldi. Tevrat’taki birçok ayette, İsrailoğullarından Siyon halkı, Siyon’un oğulları ya da kızları olarak bahsedilir.
Siyonizm; Yahudi ırkını üstün gören ve diğer insanları insan yerine koymayan, -insanlığı Yahudilere hizmet etmek için yaratılmış olarak düşünen- ırkçı bir harekettir. Siyonizm; Arz-ı Mevud’a ulaşmak için Nil’den Fırat’a bütün toprakların Yahudilerin eline geçmesi projesini de hedeflerken, idealine ulaşmak için her şeyi mübah görür ve gösterir. Öyle ki, Tevrat’ı değiştiren, Peygamberlerini katleden, Hz. Musa Tur Dağı’nda iken buzağıya tapmaya başlayan ve Hz. Yakup’u (haşa) Allah ile güreştiren ve galip getiren ırkçı zihniyet, Yahudilerin tanınması açısından önemli bir ipucudur. Yahudi din ve kültürüne ait olmayan ne varsa yok edilmesini hedefleyen Siyonizmin diğer bir hedefi, Mescid-i Aksa’nın yıkılması ve yerine Süleyman Mabedi’nin kurulması projesidir.
 
 
 
 
Arz-ı Mev’ud (Tanrı’nın vaad ettiği topraklar) diye tabir edilen bölge
Siyonizm hakkında kısaca bir bilgi verdikten sonra Siyonizm’in son 150 yılda ne aşamalar kaydettiği, üzerinde yaşadığımız coğrafya ve insanlık için ne kadar tehlike arz ettiğini anlamaya çalışalım.
Siyonizm’in tarihi her ne kadar milattan öncelere gitse de, dünya çapında ses getirecek ve şu an günümüzde dahi etkilerini hissettiren sistemin kurucusu olarak Theodore Herzl ismini zikredebiliriz. Herzl, Yahudilerce Siyonizm hareketinin babası ve İsrail Devleti’nin kurucusu kabul edilmektedir. Theodor Herzl, 19. asır nihayete ererken Viyana’da “Neue Frie Presse” (Yeni Hür Basım) ismiyle yayınlanan gazetenin Paris muhabirliğini yapmakta idi.

Theodor Herzl’in yazmış olduğu Der Juden Statt(Yahudi Devleti) isimli eserin ilk sayfası
Gazetecilik mesleğinden istifade ederek, Batı’daki nüfuzlu Yahudi ailelerin durumlarını inceden inceye tetkik etti. Neticede, Yahudilerin Filistin’e dönmek için kuvvet ve kudretlerinin kafi gelebileceğine hükmetti. Bunun için önce fikirlerini yaymak gerekiyordu. “ Der Juden Statt” yani “Yahudi Devleti” ismiyle, Almanca bir kitap yayınladı. Böyle bir davanın muzaffer olabilmesi için 3 esasın olması gerektiğini düşünüyordu. Bu üç esas ise şunlardı: Fikir, Kadro, Para!..
Theodor Herzl, fikirlerini duyurmak için 1897 yılında İsviçre’nin Basel şehrinde bir Yahudi Kongresi topladı. Bu, Yahudilerin Filistin’e dönme haraketini temsil eden siyonizmin ilk kongresidir. Birinci Dünya Siyonist Kongresi sonunda yayınlanan Basel Deklarasyonu’na göre, Filistin’de bir “yurt” edinilmesi için çalışılacak, Dünyadaki Yahudiler, dernekler organize olacaklar, Yahudi “milli duygusu” Güçlendirilecek ve devletlerin desteğini sağlamaya çaba gösterilecekti. Basel Kongresi politik Siyonizm’i doğurarak Dünya Siyonist Örgütü’nü de vücuda getirmiş oldu.,
Theodore Herzl, Siyonist Kongre vasıtasıyla aynı fikir etrafında toplanan bir kadronun teşekkülünü sağlamıştı. Şimdi sıra Para da idi. Para mevzusunu da Almanya’da ticaret ile uğraşan dünyanın sayılı zengin ailelerinden Rochild’i çeşitli şantaj ve tehtid ile yanına alması ile sağlamış oldu.

Theodore Herzl ve topladığı ilk Siyonist Kongre’nin delegeleriyle bir fotoğrafı
Fikir, Kadro ve Para gibi bu 3 esası yerine getirdikten sonra bu ırkçı emperyalist akım gözünü Osmanlı Toprakları içerisinde yer alan Filistin bölgesine dikmişti. Fakat para karşılığında Osmanlı Devleti’nin zor zamanında toprak satacak diye bekledikleri Osmanlı Sultanı İkinci Abdülhamid, köküne kadar şahsiyet abidesi kişiliği ile para karşılığı Filistin’de toprak isteyen Siyonist heyeti huzurundan kovmuş ve onlara şu tarihe geçen sözlerle yanıt vermiştir. “Atalarımın kanlarıyla sulayıp aldıkları toprakları ben parayla satmam, Filistin’in Osmanlı’dan kopmasını görmektense vücudumdan bir parça koparılmasını tercih ederim. Çabuk huzurumdan defolun”. İşte bu sözlerinden dolayı bugün Filistin halkı, Sultan Abdülhamid’in ismini andıkları zaman isminin sonuna r.a. (Allah ondan razı olsun) sözünü eklemektedirler.

Filistin’i bir dava bilerek savunan bu uğurda tahtını feda eden; CENNETMEKAN ABDÜLHAMİD HAN
1897’de Basel’de toplanan Siyonist Kongrenin 100 yıllık hedeflerini 3 ana başlık halinde toplayabiliriz.
1 – İlk 50 yılda Filistin’e yerleşimi sağlamak, ileride kurulacak devletin temellerini hazırlamak.
Kendilerine para karşılığı toprak satmayan Osmanlı Sultanı İkinci Abdülhamid’i tüm nüfuzlarını kullanarak tahtından indirmek (-ki Sultan Abdülhamid’in tahttan indirilme hadisesinde, hal’ fetvasını padişaha arz eden heyette Selanik Mebusu Yahudi Emanuel Karasu’nun bulunması bunun en bariz misalidir) ve Osmanlı Devleti’nin yıkılmasını sağlamak böylelikle Filistin bölgesine yerleşmek. 1917 tarihinde İngilizlerin bölgeyi işgali ile bu göç hareketine start vermişlerdir.
 
2 – İkinci 50 yılda İsrail isminde bir devlet kurmak.
Dünya Siyonizmi, İkinci Dünya Savaşını tanzim ederek tüm dünyanın dikkatini savaşa çekmişlerdir. Bu vesileyle o kargaşa ortamında İsrail Devleti’nin bağımsızlığını ilan etmişlerdir. Kurulan İsrail devletini koruması için de Birleşmiş Milletleri vücuda getirmişlerdir. Bu tarihten sonra Büyük İsrail Devleti’ni kurmak için faaliyetlerini kademe kademe hızlandırmışlardır.

3 – 1897 Basel Kongresinin 100. yılında Büyük İsrail Devleti’ni kurmak.
Büyük İsrail Devleti diye tarif edilen bölge Arz-ı Mev’ud (Tanrı tarafından vaad edilen topraklar) ki bu bçlge Nil ile Fırat arasındaki bölgeyi kapsamaktadır. Bu bağlamda bölgede yıllarca çeşitli taşeron terör örgütleri kurmuş ve desteklemişlerdir. Bunlardan en bilineni ASALA VE PKK Terör örgütleridir. Fakat bu planlarının tutmadığını 1997 yılında dönemin ABD Ankara Büyükelçisi Morton Abramovitz “Türkiye’deki hükümet D-8’i (İslam Birliği) kurarak Büyük İsrail hayalimize son verdi” demiştir. Yine bu acı pişmanlığa bir misal de 2009 yılında dönemin İsrail Başbakanı Olmert’in, Gazze’de başarısızlığa uğramaları sonucu “Büyük İsrail Devleti projesi çökmüştür” diyerek istifa etmesidir.
Siyonizm’in niye tüm dünya insanlığı tarafından bir felaket olduğu, İkinci Dünya Savaşı’nda Avrupa’da istenmeyen topluluk olarak Yahudilerin görünmesinin nedenlerini öğrenmek isteyenler Siyon protokollerine bakmalıdırlar. 22 maddelik bu protokolün ilk 9 maddesi bütünü hakkında karar vermemizi sağlayacaktır;
1. Gelecek nesilleri, ahlâka aykırı, telkinlerle ifsat etmeli, bozup yozlaştırmalı
2. Aile hayatını yıkmalı,
3. İnsanlara aşağı sınıflarla tahakküm etmeli, azınlıkları kışkırtıp üste çıkarmalı
4. Sanatı zayıflatarak, edebiyatı müstehcen ve şehevî hale sokmalı,
5. Mukaddesatı, hürmeti yıkmalı, hürmetle anılan kimseler hakkında rezilâne vak’alar uydurulmalı,
6. Hudutsuz bir lüks, baş döndürücü modalar icad etmeli, çılgınca sarfiyatı teşvik etmeli, herkesi borçlandırmalı
7. Kalabalıkların vakitlerini, eğlencelerle, oyunlarla oyalamalı, herkes düşünmekten alıkonulmalı,
8. Müfrit (aşırı) nazariyelerle, halkın fikirleri zehirlenmeli, gürültü ve kargaşalıklar çıkarılmalı,
9. Umumi hoşnutsuzluklar meydana getirilmeli, içtimai (sosyal) sınıflar arasına kin ve itimatsızlık sokulmalı
Theodore Herzl’in, “Der Juden Statt” isimli eserinin Türkiye ile ilgili olan kısmını, 1965’te İlahiyat Doçenti merhum Yaşar Kutluay “ Siyonizm ve Türkiye” ismiyle yayınlamıştır. Okunmasını tavsiye edeceğimiz bu eserin yazarı Yaşar Kutluay’ın ölümü de esrarengiz olmuştur. Yine bu bağlamda Hayim Naum ismini zikretmemiz gerekmektedir. Hayim Naum Lozan Antlaşması esnasında İsmet İnönü tarafından Lozan’a götürülmüş Mısır Hahambaşı’sıdır.
İnönü, Hayim Naum’u Lozan’a götürerek batılı devletlerin Türkiye’ye karşı olan sert tutumunu yumuşatmak istemiştir. Fakat Haim Naum, gizli kapılar ardında batılılarla anlaşarak şu meşhur 7 maddelik doktrinini sunmuş ve batılı devletleri Lozan’da ikna etmiştir. Bu 7 Maddelik Haim Naum Doktrini nedir peki?
1 – Türkiye’de işsizliği arttıracaksınız
2 – İnsanları aç bırakacaksınız
3 – Borca esir edeceksiniz
4 – Dininden uzaklaştıracaksınız
5 – Mezheb, ırk ve siyasi görüş olarak böleceksin
6 – Böldüğün parçaları birbirleriyle çarpıştıracaksın
7 – Bu parçalanmış ve yeterince yumuşamamış lokmaları alıp Siyonizm’in hizmetine sokacaksın.
Siyon Protokolleri ve Hayim Naum Doktrini Ülkemiz ve Dünya üzerinde yaşayan insanların iyi bilmesi ve buna karşı önlem alması gereken hususlardır. Ülkemiz ve ülkemizin bulunduğu bölgede yaşayan devletler, bu coğrafyada varlıklarını devam ettirmek istiyorlar ise; Siyonizm’in kirli emellerine karşı önlem almalı ve Siyonizm karşısında ABDÜLHAMİDİ BİR DURUŞ sergilemelidir.
KAYNAKLAR
• Yaşar Kutluay, Siyonizm ve Türkiye, Çatı Yayınları
• Sedat Demir, Yahudi Devleti, Ataç Yayınları
• Kadir Mısıroğlu, Bir Mazlum Padişah; Sultan İkinci Abdülhamid, Sebil Yayınları
• Lütfü Akdoğan, Siyon Protokolleri, Tercüman Gazetesi
• Nasuhi Güngör, Yenilikçi Hareket, Anka Yayınları
• Refik Şakir En-Nedşe, II.Abdülhamid ve Filistin, Semerkand Yayınları
 
 

Kadınlar için daha mutlu cinsellik


Uzmanlar daha mutlu cinsellik için neler tavsiye ediyorlar?
Bayanlara sağlıklı cinsel yaşam için özel öneriler
Uzmanlar daha mutlu cinsellik için neler tavsiye ediyorlar?

-Asla çok gerekmedikçe tampon kullanmayınız,ve gerekiyorsada 2-3 satten fazla vajinada tutmayınız.

- Denize ve havuza girerken tampon koyabilirsiniz vede koymanızı öneririz, ama 2-3 saati aşmamaya dikkat ediniz.

-Kokulu petler kullanmak, genital bölgeye deodorant, parfüm sürmek bölgenin normal dengesini bozar

-Günlük iç çamaşırınızı ağ kısmı pamuklu olanlardan seçmeniz en sağlıklı tercihtir.

-Yeni partnerle cinsel ilişkiye girildiğinde,mutlaka prezarvatif kullanmak gerekir. Çünkü cinsel ilişkide kadının hastalık kapma riski erkeğe göre çok çok fazladır.

-Genital bölgenin gereğinden fazla yıkanması temizlik değildir, o bölgedeki dengenin bozulmasını ve daha rahat mikrop kapmayı sağlar.

-Ağda, jilet gibi yöntemlerle temizlik sağlandığı düşünülebilir. Ancak alınarak açılan kıl kökleri genital bölgenin kolayca mikrop kapmaya elverişli hale gelmesine neden olur. Ayrıca uzun yıllar yapılan ağdalar nedeniyle kıl dönmeleri ve dış dudaklarda şekil bozuklukları oluşmaktadır. Bu nedenle gereken yerlerde makas veya makinayla tüylerin kısaltılması genital bölge için en sağlıklı temizlik yöntemidir.

-Bayanların en büyük sorunlarından biri de tuvaletten mikrop kapma korkusudur. Bilinenin aksine kalçaların nereye değdiği önemli değildir. Önemli olan idrar yapılırken alttan sıçrayan suyun genital bölgeye gelmesidir. Bunun için de hangi tür tuvalette ve nerede olursanız olun alttan sıçramayı önlemek için suyun üzerine tuvalet kağıdı koyarak mikrop kapmaktan korunabilirsiniz.

-Erkeklerin hissiz, sadece seks düşünen kişiler olduklarını düşünerek bunalıma girmeyin ve onları oldukları gibi kabul edin. Hormonal ve fiziki durumundan dolayı partnerinizi suçlamayın. Aranızda olan sorunları partnerinizle seks yapmayarak, onu cezalandırarak çözemezsiniz. Onu cinsel yönden rahatlatmadan bırakmayın, yoksa bir rahatlatan mutlaka çıkar!!! Aksine bir davranışta onu kendinizden uzaklaştırır ve sorunları iyice çözümsüz hale getirirerek mutsuz olur ve mutsuz edersiniz.

-Kadın olmak özelliktir, siz özelsiniz, bununla gurur duyun, kendinizden, bedeninizden ve cinsel isteklerinizden utanmayın, ve unutmayınız ki etrafınızdaki herkes cinsellik sonucunda dünyaya gelmiştir. Kadın olmakla gurur duyun, siz kendinizi nasıl hissederseniz başkalarıda sizi öyle görecektir.

-Düzenli olarak jinekolojik muayenenizi yaptırın. İdeali şikayetiniz olmasa dahi 6 ayda bir muayene olmaktır. Ayrıca erken teşhis ve tedavi için çok önemli olan pap smear (rahim ağzı kanseri için kontrol testi) testinizi ve göğüs kanseri için gerekli olan muayenenizi yaptırmayı ihmal etmeyin.

-Doktorunuzun öğrettiği şekilde iki adet dönemi arasında kendiniz de göğüs muayenenizi yapınız. Unutmayın erken teşhis ve tedavi çok önemlidir.

-Başkalarının, etrafınızdaki insanların değil doktorunuzun dediklerine ve önerdiklerine uyun. Çünkü her insanın bünyesi farklıdır ve bir insanda sonuç alınabilen bir tedavi yada yöntem bir başka insanda zarar verebilir.

-En ufak sıkıntınızda doktora danışmaktan çekinmeyin,hastalıktan değil geç kalmaktan korkun.

-Eğer doktorunuz uygun görüp vermişse ilaç kullanmaktan korkmayın ve önerilen şekilde düzgün kullanın, kendinize göre değiştirmeyin, fayda almaktan çok zarar görürsünüz.

-Bayan olarak yaşadığınız veya çevreniz tarafından size yaşatılan sıkıntı ve sorunları ve hissettiklerinizi unutmayınız ve yaşadığınız sorunları kızlarınızın da yaşamaması için onları anlayıp destek olunuz, bilgilendiriniz, yaşanıp geçen çabuk unutulur çünkü.

=> Rayiç Bedeli Sorgula <=


Rayiç Bedeli Sorgula <= tıklayın


Rayiç bedel, bir mülkün bugünkü piyasa koşullarındaki satış bedeli demek. Emlak vergisine esas değerler ise genellikle piyasa rayiçlerinin çok altında kalıyor. Hem AK Parti hem de CHP’nin emlak vergisi bedelini esas alması, ‘satış’tan devlet kasasına daha az para girmesi olarak yorumlanıyor.

Bir Evin Değerini Ne Belirler?

rayiç bedeli kim belirler rayiç bedel nedir belediye bedeli nedir ev evin
Evinizin Değerini Belirlemek İçin Yapmanız Gerekenler Neler?

1) Oturduğunuz semtdeki rayiç bedelleri öğreniniz. En az aynı semtdeki üç evin rayiç bedelini ve metre karelerini öğrenin. Toplam üç evin rayiç bedelinin toplamını toplam metre kare'ye bölün ve sizin semtte metrekare başına kaç lira rayiç bedel olduğunu bulun

2) Bir sonraki aşama bu semtdeki manzara katsayısını bulmaktır. Bu semtte manzara olarak kabul edebileceğiniz her şeyi düşünerek (deniz, boğaz, göl, nehir, park, koru, bir anıt, güzel bir yapı, vb.) sizin evinizin 10 üstünden semt ortalamasına göre kaç puan alacağını objektif bir şekilde değerlendirin

3) Manzaranın dışında başka önemli bir faktör ön açıklığıdır. Çünkü bir evin önü ne kadar açık olursa o kadar çok ışık alır. Evinizin ön ve arka cephelerinde önü ne kadar açık (burada manzara görmesi gerekmez) 10 üstünden bir puan veriniz.

4) Evinizin altyapısı (doğalgaz, sıcak su, kablo Tv, vb.) ile ilgili aynı semtdeki diğer evlere karşılaştırmasını yapıp 10 üstünden bir puan veriniz.

5) Evinizin içindeki kullanılmış olan malzemelerle (mermer, parke, mutfak, banyo dolabı, vb.) ile ilgili aynı semtdeki diğer evlere karşılaştırmasını yapıp 10 üstünden bir puan veriniz
) Diğer sizin düşündüğünüz sizin evinizin değerini arttıracak(yeni bina, vb.) veya düşürecek (kötü bir komşu çok kişiyi kaçırır) faktörlere 10 üstünden bir puan veriniz
Örnek:

Sizin semtte üç evin rayiç bedelleri 50 milyar, 35 milyar ve 65 milyar TL ve metre kareleri 110, 90 ve 100 olsun. Topalm 150 milyar TL bölü 300 metre kare rayiç bedel 500 milyon TL yapar. Eviniz diyelim ki semtinizin parkına bakıyor ve diğer evlere göre bir iyiliği var manzara katsayısına 7 verdiniz. Evinizin önü açık bir şekilde parka önü açık olarak bakmasına karşın arkasını diğer binalarla kesiyor ve ön açıklığına 5 verdiniz. Diğer evlerde doğalgaz olmasına rağmen siz hala kömür kullandığınızdan dolayı altyapıya 3 verdiniz. Eviniz eski olmasına rağmen içinde masif kapılar ve değerli bir parke var, fakat mutfağınız dökülüyor ve malzemelere 6 verdiniz. Binanızın deprem dayanıklılığının yüksek olmadığını düşünüyorsanız ve diğer faktörlere 4 verdiniz. Hesabı şu şekilde bitiriyoruz:

Rayiç m2 bedel çarpı evinizin metre karesi çarpı (80 + Toplam Puan) /100 = Evinizin Tahmini Bedeli

Yani: 500,000,000 TL * 120 m2 *(80 + (7 + 5 + 3 + 6 + 4)/100 = 63,000,000,000.- TL
 

6 Şubat 2013 Çarşamba


Öncelikle herkese selamlar ve saygılar arkadaşlar.Facebook ve twitter üzerinden para kazanmak isteyenler için küçük te olsa güzel bir çalışma.    LinkeTıkla  

Bu siteye üye olarak size sunduğu sayfaları beğenin.size kredi gelecek o krediyi  euroya çevirecektir.15 euroya ulaştığında hesabınıza yatırabiliyosunuz...minimumm limit 15 euro.

Arkadaşlarınızıda referans linkinizle siteye kayıt edin daha çok kazanmaya bakın.Sizde Buraya Tıkla yın bana da kazandırın sizde kazanın saygılarımla...ALLAHA emanetsiniz